31 Temmuz 2007 Salı

AKP-DTP ittifakı

AKP’li yıllar, Kürtçülüğün en fazla güçlendiği yıllar
Genelkurmay’ın 12 ve 27 Nisan tarihlerinde ardarda yaptığı açıklamaların ve ardından gerçekleşen mitinglerin yarattığı tablodan en fazla kaygı duyan ve hayal kırıklığına uğrayan iki kesim oldu: Bölücüler ve gericiler… Genelkurmay Başkanlığı’nın “Ne mutlu Türk’üm diyemeyenler Türkiye Cumhuruyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaklardır.” şeklindeki açıklaması ve milletinin Türk Bayraklarıyla adeta meydanları kırmızıya boyayan eylemleri Türk düşmanı çevrelerde önemli ölçüde moral bozukluğu yarattı.
50 bin insanı “Ben Ermeniyim” diye sokaklara dökmeyi, türban eylemlerini, nevruz gösterilerindeki kalabalıkları büyük bir siyasi zafer zanneden bu siyasi çevreler, milyonlarca insanın Türk Bayraklarıyla sokağa dökülmesi karşısında, tüm sokakların pencere ve balkonlarını süsleyen ay yıldızlı bayrakların yarattığı çöküntü karşısında tüm hesaplarını gözden geçirmek zorundalar.
Yıllardır yürüttükleri sinsi çalışmaların ardından Cumhurbaşkanlığı koltuğunu da rahatlıkla ele geçirerek Cumhuriyet rejiminin rövanşını alabileceğini zanneden AKP en büyük hezimeti yaşadı. Değil Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına aday gösterebilmek, seçim barajını bile düşüremeden mevzilerini teker teker kaybetti.

Hiç yorum yok: